
2017 yılında Simurg'un Sedası'nın websitesini açtığımızda aşağıdaki mesajı "Genel Koordinatörün Mesajı" başlığı altında yayınlamıştık. KAF açılana kadar da bu mesaj orada durmuştu. Geçenlerde verdiğimiz bir röportajda bu yazıyı paylaştıklarını fark edip tekrar hatırladım. Simurg'un Sedası'nın kuruluş aşamasını ve sebebini güzel bir şekilde anlattığını düşündüğüm bu yazıyı aşağıda paylaşıyorum:

Genel Koordinatörün Mesajı
Simurg’un Sedası’nın arkasında Doğan Cüceloğlu’nun tabiriyle “Mış Gibi” yaşayan insanların tavrından ve iş bilmezliğinden yılmış, kendi kültürünü ve tarihini geç yaşlarda keşfetmiş birkaç gencin hikayesi vardır. Bu gençler 2012 yılında “bütün aksiliklere, cehaletimize ve imkansızlıklara rağmen kendi kendimizi nasıl yetkin hale getiririz” sorusunun cevabını aradılar ve cevaben her türlü kişisel hırstan arınmış, akademik ahlaka ve değerlere gönülden bağlı ve “mış gibi” iş yapmayan bireylerden oluşan kolektif bir çabanın gerektiği sonucuna vardılar. Buna göre her hafta bir kişi uzmanı olduğu, uzmanı olmak istediği veya ilgilendiği bir konuda hazırlık yapacak ve bir kafede toplanıp katılmak isteyen herkese seminer olarak bilgilerini aktaracaktı. Bu seminerler o günden bugüne bir gelenek olarak sürmektedir.
2013’te ilk faaliyetlerine başlayan ekip, faaliyet gösterdiği şehirde tanınıp bilindikçe etkinliklerini çeşitlendirme şansı buldu. Buna göre ekip üyeleri aylık bülten, televizyon programları, yerel bir gazetenin haftalık kültür sanat sayfası editörlüğü gibi birçok farklı işi tamamen gönüllü olarak yerine getirdi.
Simurg’un Sedası ekibi olarak “akademi”yi her şeyin üzerinde tutmak en temel ilkemizdir. Akademik düşünce biçimi bizler için hakikatin, yani gerçek arayışının vazgeçilmez bir enstrümanıdır ve her türlü farklılığı bünyesinde eritmeye muktedirdir. Bu yönüyle kendimizi “her türlü sıkıntıya rağmen Simurg’a ulaşmaya çalışan kuşlar” imgesiyle paralel konumlandırdık ve idealimize doğru yani Simurg’a doğru yola çıktık. Farklı özelliklere ve farklı cinslere sahip onlarca kuşun Kaf Dağı’na Simurg’un yanına doğru uçma çabası ile birbirimizden farklı çalışma alanlarına, karakterlere, donanıma ve dünya görüşüne sahip gençlerin Türk akademisine hizmet gayesi arasında bir paralellik kurarak hiçbir menfaat beklemeden gönüllü olarak bu işe kalkıştık.
Bu çalışmalarımızın temelde iki gayesi bulunmaktadır; ilki birbirimizden haberdar olmak ve dünyanın çeşitli köşelerinde kendi öz kaynaklarıyla bilgi işçiliği yapan arkadaşlarımızı tanımak ve beraberliğimizi tesis etmek. İkincisi ise hali hazırda yapmakta olduğumuz çalışmaları bir çatı altında derleyip toparlayarak hem okuyucularımıza hem de birbirimize (ilk nedenimiz olan) akademik fayda sağlamaktır. Amacımız dünyayı değiştirmek değil, birbirimizin ve okuyucularımızın dünyasını genişletmektir. Bu sebeple site içinde ağır ağdalı akademik metinler yerine her türden okuyucuya hitap edecek çalışmalar ağırlıklı olacaktır.
Simurg’un Sedası’nın belirgin bir ekibi bulunmamaktadır. 2012 yılından bu yana Simurg’un Sedası’nın logosundan site tasarımına, afiş tasarımlarından haftalık sunumlarına kadar onlarca insan sabahlara dek emek sarf ettiler. Bizim nazarımızda akademik ahlaka ve değerlere samimiyetle bağlı olan ve çıkarsızca kendisini işine adayan herkes ekibimizin bir parçasıdır.
Bu noktada sözlerimi Nazım Hikmet’in şu dizeleriyle noktalamak istiyorum;
"Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.
Dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.
Ve düşmanlar ki kanıma susamışlar
kanlarına susamışım.
Benim kuvvetim:
bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır."
Oral TOĞA
GENEL KOORDİNATÖR
Comments