
İdam, çağlar boyu insanlara türlü sebeplerle uygulana gelmiş bir cezalandırma yöntemidir. En ağır suçlardan en keyfi kararlara kadar nesiller boyu süregelmiştir. Bu yazıda ise kısaca İran’da ortaya çıkmış, Ahameniş döneminde uygulanan bir idam yönteminden bahsetmek istiyorum: “دو کرجی (do kereci)” veya Batı dillerindeki haliyle “Scaphism” (Yun. Σκάφη)...
Kaynaklarda Yunan isyancılar başta olmak üzere Perslerin bu acılı idam yöntemini çok kez uyguladığından bahseder. Yunan tarihçi Mestrius Plutarchus ve 12. yüzyıl Bizans Kronikçisi Zonaras bu idam yöntemini detaylarıyla kaleme alan isimlerdendir.
Gelelim idamın yöntemine. Şah’ı çok kızdırdığımız için Şah'ın adamları önce bizi bir sandala bağlıyorlar. Sonra üzerimize ikinci bir sandal koyuyorlar. Ama bu özenle boyutları ayarlanmış iki sandal arasında bizim yüzümüz, ayaklarımız ve kollarımız dışarıda kalıyor. Öfkeli Şah'ın adamları süt ve bal ile hazırlanmış bir karışımı hazırlayıp bize ikram ediyorlar. Bu karışımı tıka basa yememizi emredip ağzımıza boca ediyorlar. Olur da yemeyi kabul etmezsek gözlerimize çivi sokmakla tehdit edip (ki yemezsek gerçekten sokuyorlar) zorla yediriyorlar. Sonrasında büyük bir özenle (!) yüzümüz ve vücudumuz öfkeli Şah'ın askerleri tarafından bu karışıma bulanıyor. Kafamızdan tutarak karışıma bulanmış yüzümüzü ve kafamızı güneşe doğru çeviriyorlar. Böylece şekerli karışım cildimizde kururken böceklerin de gelmesini sağlıyorlar. Sonra da bağlı olduğumuz kayıkla birlikte bizi bataklığa doğru gönderiyorlar. Tabiatıyla bataklıktaki bütün haşereler bala, süte ve şekere üşüşüyor. Zamanla solucanlar kurtlar belirmeye başlıyor ve takriben iki hafta içinde böcekler tarafından yenilerek ölüyoruz. Mesela kaynaklarda geçen idamlardan birinde bu şekilde idam edilen biri 17 günde ölmüş. Yani tam 17 gün bataklığın ortasında aç susuz bir şekilde böceklerin onu kemirip öldürmesini beklemiş... Kısacası o dönemde Şah’ı kızdırmanın bedeli biraz ağır imiş...
Yazı ilk olarak KAF'ta yayınlanmıştır.
コメント